ق.ق.ج/48
بقلم: مسلك ميمون
ترجمها الى التركية: د. هيثم الزهاوي
جلستْ تحلبُ عنزتها، بعد أن شدّت رجلها إلى جذع زيتونة .
فجأة ! أغارت الطائرات ، بقيت مشدوهة، يسكنها الرّعب. تتطلع إلى السماء . لم تأبه باندلاق إناء الحليب. احتضنت عنزتها المتوتّرة المذعورة ..
صاح جارُها مثقلا بمتاعه و أولاده :
ــ اهربي يا أمّ الخير، كلّ شيء دُمّر و احتَرق .
ابتعدتْ تجرّ ثقل السنين، بحلقها نشيج مكتوم .. غصّة كالمسمار بين الضلوع .
في المخيم التّركي ،سُئلت عن أهلها، و قريتها...
همهمتْ بحزنٍ شديد :
ــ .... ليتني تَركتها طليقـة.. !!
çok kısa ôykü/48
Yazan: Meslek MEYMUN
Türkçeye çeviren: Dr. Heytem ZEHAVİ
Keçisinin ayağını bir zeytin dalına bağladıktan sonra onu sağmaya başladı. Aniden! Uçaklar bomba yağdırdı.Dehşete kapıldı. İçi korku doldu.Gôkyüzüne bakarken süt kovasının devrildiğine aldırış etmedi. Korkudan huysuzlaşan keçisine sarıldı...
Eşyalarını ve çocuklarını sırtlayan komşusu ona seslendi: “Kaç hayırlı kadın kaç..Herşey yıkıldı yandı".ı
Senelerin ağırlığını sürükleyerek uzaklaştı. Ağızında sessiz hıçkırık vardı, kaburgaları arasına adeta çivi batıyordu.
Türkiye’deki mülteci kampında ailesi, kôyü soruldu .
Büyük bir hüzünle mırıldandı:
“Keşke bağlamasaydım onu”..!!ı
المفضلات